Açılan masmavi gökyüzü,
Çıplak dallarda bir umut, bir söz.
Nasıl ki kışın güneşli günleri varsa,
Yetişkinlikte de çocukluğa geri dönülebilir.
Kışın her şey ölü ya da uykuda gibi görünür. Yağmur ve kar hiç dinmeyecekmiş gibi ve geceler upuzun gelir insana. Derken bir gün gökyüzü aydınlanıp parlak bir maviye dönüşür. Hava ısınır. Topraktan bir buğu yükselir, sudan, balçıktan ve yosundan yayılan güzel koku havada gezinir. Bahçıvanlar, şimdi sadece çıplak dallar ve gri kök başları olarak gözüken yeni döller hazırlarlar. İnsanlar iyimserdir — soğuğun da bir sonu olduğunun farkındadırlar.
Yetişkin bir insan olduğumuzda sorumluluklarımız korkunç şeylermiş gibi görünür bize. Hava hiç de işbirliği yapar gibi görünmediği zamanlarda neden toprağı kazmak zorundayızdır? Yapılacak işleri yalnızca zorunluluklar olarak görür, kaderimize yaslanırız. Oysa zamanla uyum içinde çalışmak büyük bir sevinçtir.
Emekli olduktan sonra bir meyve bahçesi yetiştirmeye başlayan yaşlı bir adam vardı. Herkes ona gülüp geçti. Neden ağaç dikiyordu ki? Diktiği ağaçların meyvelerini almaya ömrü yetmeyecekti nasılsa. Her şeye rağmen o yine de dikti ağaçlarını ve onların çiçek açtığını gördüğü gibi meyvelerini bile yedi. Hepimizin bu tür bir iyimserliğe gereksinimi var. Çocukluğun umudunu ve masumiyetini yitirmemek gerek.
G.D.-
tıpkı bir sarkacın salınımı gibi, hareket dengeyi ararken, uç noktalara savrulur.
kış yaza, gece güne, acı hazza kavuşur gizemli kapılarda.
ve her şeyin değişimi, dönüşümü sürer gider böylece.
siyahın içinde beyazın, beyazın içinde siyahın tohumu saklıyken,
her yaşananın karşıt türevlerine şaşırmak niye?
ve zaman…
sen terketmek istemedikçe hiçbir duyguyu alıp götüremez senden…
ve içinde günü taşıyan için hiçbir gece karanlık olamaz zaten…
ne kadar eklense de yıllar yaşıma
ne kadar büyüsem de dünya gözünde
evrenin küçük kızıyım ben
hep ve hala.
işte bu yüzden sönmeyen coşkum
tüm asık suratlara inat.
bu yüzden hüznüm,
çocuk gözyaşlarınca
çabucak gelip, aniden geçen.
nice düşsem de insana takılıp,
kanayan dizlerimle
oyuna dönüşüm bu yüzden.
ve bu yüzden hala herkesi dost bilişim,
herkesi aynı aileden kabul edişim.
yıllar yükü bilgi
yollarca deneyim…
yine de şu an
bilerek ve isteyerek
büyüklerin mantığından uzak
onların telaşından
kaygısından azade olmak…
çünkü evrenin çocuğuyum
işte bu yüzden mutluluğum.