Balıkçıl, mavi nehir ağzında durur,
Yapayalnız, bembeyaz kıpırdamaksızın saatlerce.
İşte bir balık! Ok gibi atılış
Ve işte av yakalandı!
İnsanlar nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini sorarlar hep. Yol, suda duran balıkçıl kuşu misali doğal ve kolaydır aslında. Kuş gerekli olduğu zaman harekete geçer, kıpırtısız kalması daha uygun olduğunda ise öylece bekler.
Dinginliğin sırrı bir tür dikkatlilik, tedbirlilik, dalınç durumudur. Balıkçıl, aptal ya da uykuda değildir. Suyun akışı içinde kıpırdamadan durur. Kaygısızca etrafına bakınır, ama uyanıktır. İhtiyacı olan şey karşısına çıktığında, düşünüp taşınmadan ve tereddüt etmeden onu yakalar. Sonra yine aynı şekilde kendine ya da diğerlerine rahatsızlık vermeden sessizliğini sürdürür. O, suyun akışı içinde doğru konumu bulup sabırla beklemeyi bilmeseydi başarılı olamayacaktı.
Yaşamdaki eylemler iki etkene indirgenebilir: Doğru konum alma ve zamanlama. Doğru zamanda doğru yerde değilsek, yaşamın bize sunduğu avantajlardan yararlanamayız. Eylem, yer ve zamanla uyum içindeyse koşullar uygundur. Ancak biz de uyanık ve hazırlıklı olmalıyız. Zaman ve yer doğru olsa bile, doğru an’ın farkı varamazsak, uygun bir şekilde eylemde bulunamazsak, ya da şüpheler ve ikici düşüncelerle kendimizi engellersek şansımızı kaybederiz. Yaşam bize bir fırsat sunduğu zaman, tereddüt etmeden ve çekingenlik göstermeden onu yakalamaya hazır olmalıyız. Farkındalık olmadan doğru konumda olmanın bir yararı yoktur. Eğer her ikisine de sahipsek hata yapmayız.
G.D.-
Her zaman/mekan kesişimi özel ve eşsiz bir an’dır
ve tekrarı mümkün olmayan bir deneyimin potansiyelini içerir.
Kişi hazır değilse böylesi nice an’a dokunur geçer, farkında bile olmadan.
‘Hazır olma’ ise bir bilinç halidir, akışa güvenmekle ve uyumlanmakla gelen.
bakarsan bir türlü kaynamaz da,
arkanı döndüğün anda taşar süt.
düşünce sonsuz hızdadır da,
madde yavaştır, zaman içredir çünkü.
emektir, sabırdır onun yolu,
kahkaha denli –hatta ötesi, gözyaşı dolu.
sanki dolmayacak gibidir kap,
kapanmayacak gibidir,
yaşam denen hesap.
ama bir eşik vardır,
kendi zamanlamasıyla gelen.
damla damla birikir isteğin özü,
ve beklemediğin anda olur, beklenen.