yenilenme

Tepedeki şehir,
Ötesinde el değmemiş toprak.
Nadasa bırakılmış tarla
Verimliliğin gizi.

Şehirde binaların kapılarında, pencerelerinde, bir çok katında göze çarpan milyonlarca yaşam görürüz. Uygarlığın coşkusunu ve zaferlerini görürüz. Ancak gönül yolcuları şehri ne kadar sevseler de, doğaya dönüş ihtiyacının bilincindedirler. Kırlarda özgürlüğün besleyip geliştirici özelliklerini keşfederler. Buralarda yeni açılımlar yakalar ve toplumsal yükümlülükler olmaksızın gezer dolaşırlar.

Geçmişte öncüler açık, geniş kırları görüp, insanın zaferleriyle doğaya hakim oluşunun düşlerini kurarlardı. Şimdi bunun böyle olmadığını biliyoruz. Hayatta kalabilmek için doğayı korumalıyız.

Toprağı nadasta bırakmak için zamana ihtiyacımız var. Şehirden ayrılamıyorsanız her gün kendi içinize çekilebilmek için azıcık da olsa sessiz bir zaman bulmaya bakın. Hiçbirimiz yenilenme olmadan varlığımızın içkin üretkenliğini koruyamayız.


G.D.-


sözler, imalar, alınganlıklar,
bakışlar, tavırlar, nice kırılganlıklar.
beklentiler, yetmemeler
ve alaşağı kıyaslar.
yergiler, yargılar, kaygılar
kuşkular, keşkeler ve korkular!
yüklenmişiz insanla.
acının ve tadın doyumsuzluğunda,
beş duyu kapılarını zorluyor yaşam!
farklı bir nefes gerek,
gürültüsüz ve temiz.
kendi olağanlığında,
ve hele de doğanın kucağında!
farklı bir enerjiyi hissetmek,
ve bir sığınak misali,
doğallığı benimsemek.