Yumru yumru yaşlı ağaç
Oduncunun baltası için çok lifli
Marangozun takımları için çok bükümlü
Bütün ormandan daha fazla yaşar.
Oduncular düzgün, sağlam ve kokulu odunları severler. Eğer bir kerestenin kesilmesi çok zorsa, düzleştirilemiyecek kadar yumruluysa, dolap yapamayacak kadar kötü kokuyorsa, yakacak odun olarak kullanılamayacak kadar süngerimsi ise bir yana bırakılır. Yararlı ağaçlar kesilir, yararsız olanlar yaşamlarını sürdürür.
Aynı şey insanlar için de geçerlidir. Güçlüler askere alınır. Güzeller sömürülür. Dikkati çekmeyecek kadar sade olanlar ise ilgiden uzak ve güven içinde yaşarler.
Ya biz de bu sade insanlarından biriysek? Diğerleri bizi önemsemese de kendimizi değersiz olarak düşünmemeliyiz. Başkalarının yargılarını kendi değerimiz için ölçüt olarak almamalıyız. Buna karşın yaşamımızı sadelik içinde sürdürmeliyiz. Bu durumda hava atmak, ya da bir konumu korumak için enerji harcamaya gereksinim duymayacağımızdan, kişiliğimizin en iyi taraflarını geliştirmek için gerçekten özgürüzdür. Bu yüzden işe yaramaz biri olarak düşünülmek ümitsizliğe neden olsa da aslında bir fırsattır. İnsanın müdahale olmadan yaşaması ve kendi bireyselliğini ifade etmesi için bir fırsattır.
G.D.-
tanınmak ister kimi,
ödülü çok sanar çünkü.
sunar kendini ortama,
ün, güç, para, daha ne varsa
‘parsa‘lamak adına,
ya da salt ilgi arsızlığında.
ama hep övgü yoktur ya
karşıtların er meydanında.
er ya da geç sorgular ereğini,
güller denli taşlar da yağdığında.
oysa gerek olmamalı
bas bas bağırmaya,
‘ben varım!‘ çabasında.
varsın zaten, kimse yoksa da.
sade, gösterişsiz ve seyircisiz hatta.
ormanda, tenhadaki o ağaç misali,
devrildiğinde sesini duyan olmasa da.