Gelgitli fırtına
Ağaçları ve kayaları parçalar,
Yine de sürmez bir gün bile
İşte böyledir insanoğlunun işleri.
Fırtına patlak verdiğinde yağmur ve rüzgar okyanusu toprağa dökülür. Yapraklar altüst olur, dallar kırılır, hatta sert granit bile aşınır. Ne var ki böylesine kuvvetli rüzgarların etkilerini bütün bir gün sürdürmeleri pek nadirdir. Boşalan inanılmaz güce rağmen fırtına devam etmez.
Göğün işleri bir gün bile sürmezken insanın işleri daha kalıcı olabilir mi? Hükümetlerin bir kaç yıldan fazla iş başında kaldıkları pek nadirdir, toplumsal kurallar sürekli altüst olur, aileler yok olur, kişisel ilişkiler yozlaşır, kişinin kariyeri tepetaklak olur. Bugün dünyanın en önemli anıtları bile hava kirliliği ve bakımsızlıktan tahrip olmaktadır. Hiçbir şey kalıcı değildir. İnsanın başlatıp, yoluna koyduğu hiçbir olayın sonsuza dek sürmeyeceği bilinen bir gerçektir.
Tüm çabalarımız geçicidir. Var olan güçlerden ödünç alırlar, doğal olayların akışını izlerler ve o durumun getirdiği koşullara uyarak silinirler. Şeylerin geçici doğasının farkına vararak onunla uyum içinde olmak en iyisidir. Dünyanın bu kısacık ömürlü doğasını anlamak en büyük kazanç olabilir.
G.D.-
tersine bir piramit misali,
dizilmiş düşlerimiz,
ki adına yaşam demişiz.
tek bir noktadan yükselmiş,
fildişi hayallerimiz,
ve kendimizi güvende bilmişiz.
inandığımız, savunduğumuz,
sakındığımız realitemiz,
ufak sarsıntılarda
esneyip toparlanır ama,
her seferinde de
bizi biraz tokatlar
farkındalık adına.
nice darbeye dayanır, dayanır da,
hele bir oynamaya görsün denge odağı,
alt üst, üst de alt olur bir anda.
ve gerçek zemini görür kişi,
sahiplenmemeyi öğrenme pahasına.