Ve bir hatip “Bize özgürlükten bahset.” dedi.
Ve o cevap verdi:
“Şehir kapılarında ve sıcak yuvanızda yere kapanıp,
özgürlüğünüz için dua ettiğinizi gördüm;
Tıpkı, kölelerin kendilerini kılıçtan geçiren bir zorbanın
önünde eğilmeleri ve onu övmeleri gibi…
Sık sık, tapınağın korusunda ve kalenin gölgesinde,
aranızda en özgür geçinenlerin,
özgürlüklerini bir boyunduruk ve
bir kelepçe gibi taşıdıklarını gördüm.
Ve kalbim kanadı;
çünkü ancak özgürlük arayışında hissettiğiniz
derin arzu size gem vurduğunda ve
özgürlükten bir amaç ve bir bütünleniş
olarak bahsetmeyi terkettiğinizde,
gerçekten özgür olabilirsiniz.
Siz, günleriniz endişesiz ve geceleriniz bir istek
ve üzüntüden uzak olduğunda özgür olacaksınız.
Yazık ki, bu tür duygular yaşantınızı kuşak gibi sarmakta…
Yine de, örtüsüz ve bağsız, bunları aşabilirsiniz.
Ve siz, günlerinizin ve gecelerinizin ötesine,
anlayışınızın şafağında öğle aydınlığını çepeçevre
bağladığınız zincirleri kırmadan nasıl yükselebilirsiniz?
Gerçekte, özgürlük dediğiniz, halkaları güneşte parlayıp
gözünüzü kamaştırsa da, bu zincirlerin en kuvvetlisidir.
Ve özgür olmanız için terketmeniz gereken,
kendi benliğinizin parçalarından başka ne olabilir?
Eğer geçersiz kılmak istediğiniz adaletsiz bir kanun varsa,
bunu alnınıza kendi ellerinizle, bizzat siz yazdınız.
Bu kanunu, hukuk kitaplarınızı yakarak
veya denizin bütün suyunu bile kullansanız,
yargıçlarınızın alınlarını yıkayarak yok edemezsiniz.
Ve devirmek istediğiniz bir despot varsa,
önce onun sizin içinizde kurduğu tahtı devirmeye bakın.
Bir zorba, özgür ve gururlu olana, eğer
özgürlüğünde zulüm ve gururunda utanç taşımasaydı,
nasıl hükmedebilirdi?
Ve eğer, üzerinizden atmak istediğiniz bir endişeyse,
onu kendinizin seçtiğini,
kimsenin size yüklemediğini unutmayın.
Ve kurtulmak istediğiniz bir korkunuz varsa,
o korkunun merkezi sizin kalbinizdir,
yoksa korkulanın avuçları içinde değil.
Herşey, varlığınızın içinde yarı kucaklanmış olarak dolaşır durur;
istenen ve korkulan, nefret edilen ve baş tacı olan,
takip ettiğiniz ve kaçmak istediğiniz..
Bunlar içinizde, ışıklar ve gölgeler gibi, birbirine yapışmış
çiftler halinde hareket ederler.
Ve gölge soluklaşıp kaybolduğunda, can çekişen ışık,
bir başka ışığa gölge olur.
Ve sizin özgürlüğünüz, prangasından kurtulduğunda,
daha büyük bir özgürlüğe pranga olur.”