her gün…

Oduncu Dört mevsim çalışır. Odunu yarmak Hem eylem, hem eylemsizliktir. Hava karlı bile olsa, oduncu odun kesmelidir. Bunu yapmazsa kendisi ve ailesi ısınamayacak ve geçimini sağladığı kişiler yaşamlarını sürdüremiyecektir. Ancak oduncu yalnızca parça hesabı çalışmaz. Mevsimlerle uyum içinde yürütür işini: İlk soğuklardan önce odun depolamak için var gücüyle çalışmalıdır, ki zamanı geldiğinde yalnızca ateşi yakmak …

devamı…

sabır

Kutup havası sarar dağları, Takırdatarak ormanların kemiklerini. Mücevherli süslerin yere fırlattığı, Yağmur damlaları tutunur dağlara. Kışın ağaçlar yapraklarını dökerler. Oysa kimi ağaçlar fırtınada devrilirken kimileri sabırla dayanır ve çilelerini çekerler. Yağmura, kara, rüzgara ve soğuğa dayanır onlar. Gliserinli yağmur damlalarını, ışıldayan buz sarkıtlarını ya da kardan çelenklerin muhteşem süslerini taşırlar. Bu parıltılı görkemin ne zaman …

devamı…

tezahür

Gece gökgürültüsü ve yağmur, Bir şokla başlar gelişme. İfade de, arada geçen zaman da, İlk an’da mevcuttur. Hiçbir şey sürekli olarak kıpırtısız halde kalamaz. Kışın güçlü fırtınaları bir şeyleri yıkıp ortadan kaldırabilir, ama aynı zamanda yaşam yolunu da hazırlar. Bir şeylerin yok olup gitmesi yenilerinin ortaya çıkıp kendi döngülerini başlatmaları için bir fırsattır aslında. Tüm …

devamı…

ses

Mağaradaki rüzgar Dinginlikteki devinim Sessizlikteki güç. Bir mağarada tüm dış sesler kaya ve toprak tarafından tutulur, diğer yandan bu durum insanın kendi kalp atışlarının ve nefesinin sesinin duyulmasını sağlar. Aynı şekilde, dalınç halindeki dinginlik bizi gündelik kargaşadan uzaklaştırarak yaşamlarımızdaki ince sesleri duyabilmemizi sağlar. Kişi, ancak kulağıyla değil ruhuyla duyduğunda ince sesleri algılayabilir. O sesin içine …

devamı…

yansıma

Ay suyun üzerinde sessizlik içinde oturur. Su durgunsa, ay kusursuz bir şekilde yansıyacaktır üzerinde. Biz de kendimizi dinginleştirebilirsek, ilahi olanı kusursuz bir biçimde yansıtabiliriz. Oysa, günlük işlerimizin aşırı hareketli atmosferine kapılıp gider, benmerkezci düşüncelere izin verirsek, sularımızın yüzeyi çalkantılı olacaktır. Kendimizi sakinleştirmek için yapacağımız hiçbir şey yoktur. Gerçek dinginlik, zihinlerimizin sakinleşmesine izin verdiğimiz sessizlik ve …

devamı…

adama

Çarpık olanı düzelt. Hareketsiz olanı akıt. Suyu, ateşi ve ışığı bir araya getir. Dünyayı tek bir noktada topla. Eğer kendimizi adamışsak, yani manevi yolumuza tam bir inanç ve bağlılık duyuyorsak, bu durumda kararlılığımız olayların gelişim hızını doğal olarak arttıran bir güç oluşturur. Önümüze giderek daha az engel çıkacaktır artık. Yolumuz düzeltilmiş eğri bir yol gibidir. …

devamı…

arınma

Gün doğumunda yıkanırken düşlerini de yıkayıp arıt. Koru içindeki inancı ve arındır öz benliğini. Düşleri yıkayıp arıtmak, yalnızca uyku anlarındaki yanılsama ve kaygılardan değil, uyanık haldeki yanılsama ve kaygılardan da kurtulmamız gerektiğini ifade etmenin başka bir yoludur. Tüm yaşam bir düştür, bu yalnızca yaşamın orada olmamasından değil, bu her birimizin ona farklı anlamlar yüklemesinden dolayıdır. …

devamı…

başlangıç

İşte gemiye binme ‘an’ı. Bütün uğur işaretleri yerinde. Başlangıçta her şey umut doludur. Kendimizi yeni bir şeye başlamaya hazırlarız. Önümüzdeki muhteşem yolculuk için ne kadar istekli olursak olalım, her şey bu ilk ‘an’ın içindedir, iyimserliğimiz, inancımız, kararlılığımız, masumiyetimiz. Başlamak için karar vermeliyiz. Bu karar her gün devam eden öz eğitimimize verdiğimiz bir sözdür. Kendi özümüzle …

devamı…

365 Günün Tao’su

 2002-2003 yıllarında ‘Günce‘ adlı forumumda Deng Ming Dao’nun ‘365 Günün Tao’su’ adlı eserinden her gün bir pasajı paylaşmıştım. Eskimeyen bilgeliğiyle hala bizlere esin kaynağı olur diye ve bendeki çağrışımlarıyla yeniden sunmak istedim.

devamı…